Fransız Pastacılığı

Pastacılığın gelişimine bakıldığına en çok dikkat çeken hiç kuşkusuz Fransız Pastacılığıdır.
‘, ‘ 

Pastacılık, geçmişi çok eskiye dayanan, ortaya çıkışından bugüne dek sayısız aşama kaydedip, sürekli gelişerek zamana ayak uydurmuş ve birçok usta yetiştirmiş bir sanattır. Bu nedenle dünya pastacılık tarihine bakıldığında engin bir bilgi ve deneyimin birikimi olarak keşfedilecek sınırsız güzellik göze çarpar.
Yemyeşil doğası, çeşit çeşit peynirleri, eşsiz üzüm bağları, şarapları zeytinyağları, ekmekleri ile anılan Fransa”da mutfak kültürü de bu ürün çeşitliliği ve özelliğiyle aynı uyumu sergilemektedir. Dünyanın en rafine ve çok yönlü mutfağı olarak bilinen Fransız Mutfağı, mutfak kültürünü adeta bir sanat haline dönüştürmekle kalmamış aynı zamanda bu kültürü her birey içinde geçerli kılmıştır. Öğünler Fransızlar için sadece yeme- içme olarak algılanmaz. Öğünlerde yenilen yemekler rahatlamak, arkadaşlarla sohbet etmek ve aileyi bir araya getirmek için yapılan aktivitelerdir. Fransızlar güne kahve ve sıcak kakaonun yanında kruvasan, baget ve tost içeren bir kahvaltıyla başlar.

Özellikle akşam yemekleri çok önemlidir. Başlangıç genellikle alkollü bir içkiden oluşur. Ardından küçük bir salata ile devam edilir. Ana yemek olarak özel soslarla hazırlanmış et veya balık yanında sebze ile servis edilir. Tatlılar son derece lezzetli ve hoş görünüşlüdür. Yemek yanında daima ekmek, şarap ve soda vardır. Yemek sonrası alınan güçlü fakat miktarı küçük içkinin sindirime yardımcı olduğu düşünülür. Şarap yemeğin bir parçası ve tamamlayıcısıdır. “Şarapsız yemek güneşsiz bir güne benzer.” Diyen eski bir Fransız atasözü sofrada şarabın ne kadar önemli olduğunu gösterir.

Fransız mutfağında Pastacılık önemli bir yer tutar. Pastacılık, Fransa”da restoran mutfağının ayrı bir alanını temsil eder. Pastacılığın Fransız mutfağındaki değerini algılamak için pastacılık tarihinde geçmişe doğru şöyle bir uzanmak gerekir. Tarihte insanların ilk ekmeği yapmaları ve sonrasında onu çeşitli malzemelerle tatlandırmaları pastacılığın başlangıcı sayılıyor. Eski Yunanlılar ve Romalılar döneminde çok ilerlemeler kaydeden Pastacılık, Roma İmparatorluğu”nun çöküşü ile büyük bir darbe alsa da; Amerika”nın keşfi ile tekrar canlılık kazanmış. Yeni kıtanın keşfi, Avrupa”da şeker ve kakao bolluğuna sebep olmuş. Pastacıların sayısı artsa da devrin kuralları ve imtiyazlı aileleri, pastacıları yanlın kendilerine pasta yapmaları için himayelerine almışlar. 1270 yılında Paris”te Pastacılar Birliği kurulmuş. Birlik tek yetkisi doğrultusunda yalnızca düğün ve ziyafetlerde halka pasta satabiliyormuş. Günümüze kadar gelebilen çıraklık ise ilk defa bu birliğin nizamnamesinde mevcutmuş. Fransa”da pastacılığın yayılarak yeni bir çığır açması 1789”da büyük Fransa devrimi ile olmuş. Yalnızca kraliyet sarayında ve imtiyazlı ailelerde çalışan pastacılar işlerini kaybedince Fransa”nım her tarafına yayılarak pasta imalathanelerini açmışlardır. Böylece bütün pasta çeşitlerini Fransa”ya yayarak halka tattırmışlar. Bu şekilde Fransa”da modern pastacılık doğmuş. Modern pastacılığın en büyük önderleri ise, Şef Ahçı Antonin Caréme, Urbain Dubols, İsviçreli Fransız Jules Gouffe, Jülien kardeşler ve Pier Lacam olarak bilinmektedir. 1930?lu yıllarda Fransa”da pastacılık yapan Gaston Lenotre ise pastacılığa kattıklarıyla ayrı bir öneme sahiptir. Yapılması şaşırtıcı derecede kolay reçeteler oluşturan Lenotre, hazırladığı kitabında bu reçetelere yer vermiştir. Günümüzde Lenotre reçetelerine göre hazırlanan mükemmel pastalar, kusursuz kekler ve Fransa”ya özel pasta çeşitleri Paris”te ve Fransa dışındaki Lenotre pastanelerinin şubeleriyle yaşatılmaya devam etmektedir. Ayrıca Paris”te bulunan Pastacılık Okulu Ecole Le Notre, uzun yılların bilgi birikimini bu alanda üretim yapanlara yada yapmak isteyenlere sunarak dünya pastacılığına katkıda bulunmaktadır.

Bir yanıt yazın